Ana Sayfaya Dönüş

Atatürk Ekonomisi
3 Haziran 2015


AKP siyasi ve ekonomik olarak çöktü. 7 Haziran'da uzaylılara oy verseniz de, AKP yıkılıyor! Sadece ve sadece ceylan derililere oy verirseniz AKP'yi ayakta tutarsınız.

Çoğunuz farkında değilsiniz belki ama Haziran/Özgürlük İsyanı bu sonucu getirdi. Doğu Perinçek Gezi başladıktan sonraki ilk yazısında BOP eşbaşkanı başbakan Tayyip Erdoğan artık işsizdir yazmıştı!

Gezi'yi balkondan seyreden CHP seçmenlerinden değilseniz, kendinize güvenin! Zaten Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ndeki "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" sözü bunun için var. Yüzlerce yıl Osmanlı'da köle olarak yaşayan bir ümmetten devrimle doğan Türk milletinin gençliğinedir bu söz. Gezi'deki gençlik de bunu uygulamıştır, zorlu koşullara rağmen. Gezi direnişi nedir? yazımın özünde Haziran refleksiyle oy verebilmek vardı.

Aslolan küresel sermaye kuklası AKP'nin, Emek sinemasını da yıkan borç-rant ekonomisinin yerine gelecek çözüme oy vermektir! Ve tabii ki oy vermek yetmez, özgürlük emek ister. O emek te Bandırma Vapuru'na binmekle başlar. Unutmayalım, borç köleleştir, üretim özgürleştirir.

Syriza ve Kazı-Kaybet

Birkaç sene önce Istanbul Film festivali sırasında Emek sinemasını yıkmak isteyen AB/D merkezli küresel sermayenin Yunanistan'ı yıkanla aynı olduğunu yazmıştım. Burada göremeyenler, komşuda belki görür diye.

Maalesef o günden bu yana Yunanistan'da yıkım arttı, borcunu ödeyemeyeceği herkes tarafından kabul edilir oldu. Batı basını senelerdir acıklı hayat hikayeleri yazdı, intihar edenlerden, çocuklarına bakabilmek için fahişelik yapan doktordan, arabada yatan evsiz ailelerden bahsetti. Genç işsizliği %60'a, genel işsizlik %30'a dayandı. Geçen hafta ise Yunanlılar büyük miktarlarla bankalardan paralarını çekmeye başladı.Halbuki, daha birkaç ay önce Türkiye'deki okumuşlara yönelik liboş, sahte sol medyamızda ölçüsüz Syriza heyecanı vardı. Ne oldu, neden yazmıyorlar seçim vaatlerinin aksine tavizler verip AB'ye diz çökmeye başladıklarını?

Batı'nın Sahte Demokrasisi

Özü önce goygoy, sonra oydur. Seçmen güdüleme işidir, çok da pahalı iştir. Kandırmacadır.

Ekonomik sistemi ve durumu tartışmadan oy vermek körün araba kullanması gibidir, yalnız kendine değil, topluma zarar verir.

Ekonominin özü konuşulmadan, reklama, vaatlere bakarak oy kullanmak yıkıma ortak olmaktır. Hele seçim anketine göre oy kullanmak, baraja göre oy kullanmak özgür iradeden vazgeçmektir.

Milyonlarca insan düz dedi diye, dünya düz olmaz. Ben de demem. Deseydim, zaten herkes sustuğunda Emek sineması mücadelesini başlatamazdım.

Sistem size sahte seçenek verir, kazırsınız, altından AB/D'nin küresel sermayesi çıkar. İade edince, sistem "hay aksi sendeki şansa bak, bir de bunu dene" der. Onu kazırsınız, altından yine AB/D çıkar. Sistem "Sende hiç şans yokmuş be birader, al bunu dene" der. Kazırsınız yine kaybedersiniz.

Nereye kadar? İflas edene kadar. Ekonomik, sosyal iflasa kadar. Yunanistan'a bakın, dünya bakıyor, her gün dünyadaki haberlerde Yunanistan var. Yunan CHP'si sahte sosyalist IMFci PASOK %35'lerden %3lere geriledi. CHP'nin de misyonu odur, baraj altına düşene kadar seçmeni oyalamak, gerçek muhalefete engel olmak.

Yunanistan hiçbir zaman özgür olmamış, 200 senedir Avrupa'nın yönettiği bir ülke. Türkiye Atatürk ekonomisiyle, devrimlerden, üretimden gelen bağımsızlığı, özgürlüğü yaşamış, özellikle de 1930'larda. O 1930'lar ki bugün bile dünyada hiçbir ülkenin aşamadığı bir uygarlıktır. Bizim 15 yıl yaşadığımızı Yunanistan 15 gün bile yaşamamış. Yine de umudum gelecekte Yunan halkının Atatürk ekonomisini keşfetmesidir.

Bize gelince, bizim yapmamız gereken hayat tecrübesiyle kanıtlanmış, Atatürk Türkiye'sini yeniden kurmaktır! O da Atatürk'ün partisi, Vatan Partisi'ne katılmakla olur!

Mehmet Kurtkaya
Twitter: @mkurtkaya